Her şeyden önce şunu belirtmek isterim ki, estetik ve kozmetik olan yüz germe, botoks, dolgu enjeksiyonları gibi uygulamalar aslında gerçek anlamda antiaging olmayıp daha yaşlı bir görünümün sadece cilalanmış halidir. Bedeni olduğu kadar, ruhu da genç ve diri tutmayı amaç edinmemiş bir antiaging programı tam anlamıyla başarılı sayılamaz.
Growth Hormone (Büyüme Hormonu): Son yıllarda antiaging ile ilgili en çok kullanılan maddelerin başında büyüme hormonu gelmektedir. Büyüme hormonunun kimyasal preparatlarını bilinçsizce kullanmak bazı sakıncalara yol açabilir. Örneğin, vücutta uyuyan tümörleri harekete geçirebilir yada büyütebilir. Daha doğal olan diğer büyüme hormonu salgılatıcıları ise direkt hormon vermek yerine, bu hormonun vücuttan salgılanmasına yardımcı olacak büyüme hormonu düzeyini arttırabilirler. Genelde doğal olanın tercih edilmesi daha akıllıca görülmektedir.
Bitkisel Takviyeler: Growth hormone releaser (büyüme hormonu salgılatıcısı), arı poleni, arısütü, chlorella, üzüm çekirdeği özü, coenzyme Q-10, amrit kalaş, kefir, A, E, C vitaminleri, bakır, alfa lipoik asit, çinko, selenyum, ginkgo biloba, B1, B6 vitaminleri, folik asit, ginseng ve aloe vera genelde uzun ömrü desteklemeye yardımcıdır.
Bitki Çayları: Kombu çayı, yeşil çay, adaçayı, yüksek dağlarda yetişen özel ve yöresel bitki çayları ve genelde tropikal bitki çayları yararlıdır.
Baharatlar: Biberiye, zencefil, zerdeçal, mercanköşk, dereotu ve fesleğen faydalı baharatlardandır. Ayrıca yüksek ve temiz dağlarda yetişen genelde yeşil renkli baharatlar da, özellikle dağkekiği de şifalıdır.
Genel Olarak Dikkat Edilmesi Gerekenler: Daha sağlıklı bir yaşam için mümkün olduğunca vejetaryenliğe yakın bir diyet seçilmelidir. Özellikle kırmızı et seçiminde dikkatli olmak gerekir; suni beslenmiş ve mutsuz hayvanların etleri yenmezse iyi olur. Mümkün olduğunca organik yetişmiş ve mevsimdeki gıdalara ağırlık vermek, turfanda ve hormonlu sebze, meyve ve konservelerden uzak durmak, akşam çok geç ve ağır yememek büyüme hormonu düzeyini olumlu etkiler.
Ayrıca hareketsiz kalmamak, düzenli egzersiz yapmak, beyaz un ve beyaz şekeri azaltmak, stresi aşırı birikmeden atmaya çalışmak, sağlam bir ruhsal inanca sahip olmak, mümkün olduğunca temiz hava ve oksijen almak, bol ılık su, kaynak suyu ve madensuyu içmek, düzenli uyumak, düzenli saç, kıl, tırnak temizliği yapmak, bol kahkaha atmak, gülmek, rahatlatıcı masajlar ve bakımlar yaptırmak, yaşa ve cinsiyete göre düzenli vitamin, antioksidan ve destekleyiciler kullanmak bu konuda ilk akla gelenlerdir. Tabi ki kişinin genetik mirası da bu konuda çok önemlidir. Bazı ırklar çok erken yaşlanırken, bazı ırklar da –çok doğru yaşamasalar da- çok erken yaşlanmayabilirler. Fazla kilonun ve şişmanlığın ne kadar hızlı bir yıpranma ve yaşlanma etkeni olduğunu, kalbi, damarları nasıl hızlı yıprattığını söylemeye bile gerek yok. Düzenli ve sağlıklı bir evliliğin de ömrü uzattığı bilinen bir gerçektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder